SPORTİF PAZARLAMA

Birçoğumuz Batuhan’ı, survivor ile tanıdık. Aslında atletizm de bir çok başarılara imza atmış, olimpiyatlara hazırlanırken kansere yakalanmış, mücadele ruhu ile  kanseri yenmiş biri. Şuanda ise katılacağı yarışlar için büyük bir enerji ve mücadele ile antremanların ve hayatın tam ortasında.

Seni, Atletizm’e Kim Yönlendirdi, Nasıl Başladın?

Atletizme aynı zamanda beden eğitimi öğretmenim olan babam sayesinde başladım. 10 yaşındayken okulla birlikte  Fenerbahçe Stadyumunun altındaki atletizm salonunda  yarışmalara katıldım. İlk yarışımda 60 metrede üsküdar şampiyonu oldum ve kariyerim altın madalyayla başladı diyebilirim. 

“Dayancak gücün kalmadığında sabretmelisin, işte o an kaderinin değişeceği andır.”

Kansere Yakalandığını Nasıl Anladın, Nasıl Mücadele Ettin?

Bir sure spora zorunlu ara vermek durumunda kalmıştım. fakat antrenman yapmaya fırsat dahi bulamadan girdiğim ilk yarışmada tekrar milli takıma seçilmiştim. Oldukça mutluydum. Bu doğrultuda, Ukraynalı bir antrenörle çalışmaya başlamıştım. Çok iyi bir antrenman dönemi geçirmişken yarışmaya 2 gün kala rahatsızlığımı öğrendim ve acil olarak ameliyata alındım. Antrenmanlarda Türkiye Rekoru’ndan daha iyi dereceler yaparken kendimi bir anda mücadelenin içinde bulmuştum. Bu süreçte en büyük destekçim ailem oldu. Yine bu dönemde en büyük motivasyon kaynağım, spora dönüp tektar rekorlar kırabilmekti. Sporcu olmamın getirdiği güç sayesinde hastalığa karşı dimdik durabildim. Yarışma stresi, zorlu antrenmanlar hepsi fiziksel ve psikolojik mücadelelerdir, çok şükür ki sporcuyum ve hayatım sürekli sınırlarımı zorlamak ve mücadele etmek üzerine kurulu. Bu sayede hastalığı iki kez yendim.

Survivor Hikayen Nasıl Gelişti?

Survivorda yarışmak, yıllardan beri istediğim birşeydi. Geçtiğimiz yıl gideceğimi pek düşünmemiştim, spora konsantreydim. Birkaç kez görüşmeye gitmiştim ve seçildiğimi öğrenmiştim. O an şunu düşünmüştüm; en büyük hayalim survaivor sonrasında, olimpiyatlara katılıp hikayemi insanlarla paylaşarak, insanların yaşamlarına dokunabilecektim.

Zor olan ise bundan sonrasıydı. Spor kariyerimin zirvesindeyken bir tv programına katılmak çokta profesyonel olmayacaktı. 

Fakat olimpiyat hazırlığı ciddi para gerektriyordu, benimde desteğe ihtiyacım vardı. Böylesine büyük kitlelere ulaşan bir programda başarılı olduğum takdirde, sponroların dikkatini çekebilir ve gerekli para desteğini bulabilirdim.

Ancak tedavimin üstünden henüz 2 yıl geçmişti bağışıklık sistemim daha kendini toparlayamamıştı. Bunun neticesinde vücudum beni uyarmaya başladı zorlu koşullar ve açlık vücudumu yıpratıyordu. Sağlığımı riske atmamak adına yarışmadan ayrılmak durumunda kaldım. Ama gördüm ki 3 hafta kalmama rağmen bir çok kişiye hikayem dokunmuştu. Bu kadar kısa sürede böylesine bir etki bırakmak beni gururlandırdı.

Şuanda Neler Yapıyorsun?

Şu anda sporuma konsantreyim

Bir yandan antrnörlük yapıyorum

Seminerlere konuşmacı olarak hikayemi ve sporumu insanlara anlatıyorum. bunu yaparak, bilgilerimi ve tecrübelerimi aktarmaktan büyük keyif alıyorum.

Güzel ve Kötü Bir Anın Nedir?

En güzel anım Türkiye Rekoru kırarak Balkan Şampiyonu olduğum andır. 

En kötü anımda hastalığımı öğrendiğim anda ki yıkım. 

Hedeflerin ve Hayallerin Neler?

Şuanda ilk hedefim, olimpiyatlara katılarak hikayemi tüm dünyaya duyurabilmek.

Hayalimse, dünyanın en büyük spor organizasyonları şirketinin sahibi olmak.

 Rol Model Aldığın Kişiler Varmı?

Kendime örnek aldığım tek kişi babam Oral Eruygun dur . Babam hentbolda ilk milli takım kamptanı gol kralı, yeteneği ve karakteriyle bir spor Efsanesidir. 

Gençlere Tavsiyelerin Neler?

Hayallerinin peşini bırakmamaları, doğru insanlarla ve doğru hedef doğrultusunda çalışmaları.

Ben çok zorlandığımda aklıma hep mevlananın şu sözünü getiririm; 

Dayanacak gücün kalmadığında sabretmelisin, işte o an kaderinin değişeceği andır.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.