SPORTİF PAZARLAMA

Futbol deyince aklımıza sadece erkeklerin oynadığı bir spor dalı geliyor nedense. Halbuki bu tekel yavaş yavaş kırılıyor. Günümüzde giderek daha dikkat çekici bir hal almaya başlayan kadın futbolu, yıllardır, Norveç, Amerika, Japonya, Kanada, Fransa, İsveç gibi ülkelerde popüler bir spor dalı.Ancak, özellikle son günlerde kadınlar futboluna olan ilgi giderek artmaya başladı. Daha 2 hafta önce, Barcelona kadın futbol takımının Atletico Madrid kadın takımını yendiği müsabakayı 60,739 biletli seyirci izledi. Yine birkaç gün önce Juventus – Fiorentina arasındaki kadınlar maçında biletli 39 bin kişi vardı. Her ikisi de kendi ülkelerinin rekor sayıları. Atletico-Barcelona maçındaki seyirci sayısı, aynı zamanda, Avrupa kadın kulüpleri arası maçlardaki rekorun da kırılmasını sağladı. Süper Ligimizin bu sezon ilk yarıdaki seyirci ortalamasının 13 bin, bir önceki sezon en kalabalık maçının da 49 bin biletli seyirci olduğunu düşünürsek, bu rakamların gerçekten çok büyük olduğunu anlayabiliriz.

Kadın futbolunun temelleri 1800’lü yılların sonuna doğru ilk kadın futbol derneğinin futbol kurallarının yazıldığı İngiltere’de ortaya çıkmasıyla atılmıştır. Ancak asıl gelişimi, son 30 yılda ve özellikle de 2000’den sonra göstererek bugünkü popülerliğine ulaşmıştır. Günümüzde kadınlar düzeyinde düzenlenen pek çok futbol organizasyonu bulunmaktadır. Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası, Kulüpler Kupaları ve onlarca profesyonel lig ilk akla gelenlerdir. Hatta Amerika, Kanada, Norveç gibi ülkelerde kadın futbolu erkeklerden daha başarılıdır. Örneğin Amerika erkek futbol takımının, Dünya Kupası tarihinde,elde edebildiği en iyi derece; Avrupa’dan 4, toplamda ise sadece 13 ülkenin katıldığı Uruguay1930 Dünya Kupası’nda kazandığı 3.’lük ve sonraki birkaç Dünya Kupası’nda son 16 turuyla sınırlıyken, ABD kadın futbol takımı;ilki 1991 yılında yapılan, toplamda ise 7 defa düzenlenmiş kadınlar Dünya Kupasında, 3 kere şampiyon olmuş, 1 kere de final oynayarak 2.’lik elde etmiştir.Kadın futbolunda son dünya şampiyonu da yine Amerika Birleşik Devletleri’dir. Hatta 2002 yılında Amerika’da yapılan bir araştırmada en popüler sporcu Micheal Jordan çıkarken -ki hiç şaşırtıcı değil-, 2. sırayı ABD Kadın Futbol Milli Takımı oyuncusu Mia Hamm almıştır!

Henüz erkek futbolcular kadar maaşları ve transfer bedelleri “abartılı rakamlara” ulaşmasa ve kadın futbol takımlarının bütçeleri erkek takımlarının 1.000’de 1’i seviyelerinde olsa da, kadın futbolunun pazar büyüklüğü giderek artmaktadır. Avrupa genelinde 2016/2017 sezonu itibariyle 1.200.000’den fazla kadın futbolcu bulunmaktadır. 6 ligde ise -İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda, Norveç ve İsveç- kadın oyuncu sayısı 100 binden fazladır. 2012 yılında 1.300 olan profesyonel kadın futbolcu sayısı, 2017 yılında %150 artışla2.800’ü geçmiştir. Aynı yıllarda, kadın FIFA hakemi sayısı da %22 artışla 124’e ulaşmıştır. Yine 2012 yılında, 50 milyon Euro civarı olan Avrupa kadın futbolu kulüpler bütçeleri, 2016-17 sezonunda ikiye katlanarak 100 milyon Euro’yu aşmıştır.Yapılan çalışmalar, yatırımlar, reklam harcamaları, sponsorluklar, imaj kampanyaları, pazarlama faaliyetleri neticesinde, sadece UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi’nin 2016 yılına kadar olan diliminde yayın hakları bedeli %90’dan fazla artmıştır. Ürün satışları erkek futbolcular kadar olmasa da ilgi çekmektedir. Futbolun, son yıllarda kulüp bazında en dikkat çekici takımlarından biri olan Manchester City’nin, geçtiğimiz bir kaç yıla kadar kadın futbol takımı ürünleri satılmazken, günümüzde kadın takımı için ayrı bir mağaza açması ve pek çok mağazasında ayrı bir yer vermiş olması bunun en büyük örneklerinden biridir. Yine de ürün bedelleri erkekler kadar yüksek değildir. Örneğin dünyada 2018’in en iyi erkek futbolcususeçilen Lionel Messi’nin forması 129$’a, Real Madrid’den Juventus’a transfer olan Ronaldo’nun forması ise ortalama 122$’a satılıyorken, dünyada en iyi kadın futbolcu seçilen Barcelonalı Lieke Martens’in forması 55$-60$ aralığında satılmaktadır.

Tüm bu rakamlar,kadın futbolu için son 25-30 yılda ortaya çıkan rakamlardır. Zaten kadın futbolunun profesyonel geçmişi de neredeyse bu kadardır. Diğer bir deyişle, erkek egemen bir spor dalında yaklaşık 200 yıldır devam eden egemenliğin sadece %15’i kadar bir zaman dilimindeki büyüklüklerdir. Bu büyüklükler her ne kadar, egemenlik ve bütçe kıyaslamaları açısından hala erkek futbolunu baskın gösterse de, kadın futbolunun ulaşabileceği pazar büyüklüğünün ipuçlarını da sunmakta, gidebileceği yeri ve değerini işaret eden en önemli göstergeler olarak karşımıza çıkmaktadır.Henüz emekleme dönemini yaşayan kadın futbolu, ilerleyen yıllarda çok daha fazla konuşuluyor ve takip ediliyor olacaktır.

Gökhan Esen – 16.04.2019

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.